Tarihi, milattan evvel 9. yüzyıla kadar giden Seki Mahallesi’ndeki Syedra Antik Kenti’nde 2019 yılında başlayan hafriyat çalışmalarında Helenistik, Roma, Bizans ve Anadolu Selçuklu yapıtları gün yüzüne çıkartılıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün müsaadesi ve dayanağıyla geniş bir alanda çalışma yapılan antik kentte ziyaretçiler, ahşap yürüyüş yolları ve patika yollardan geçerek tarihi bir seyahate çıkıyor.
Sütunlu caddesi, vaftiz mağarası, hamamı, meclis binası ve son olarak keşfedilen, Herakles’in (Herkül) 12 vazifesinin betimlendiği 164 metrekare taban mozaiğiyle dikkati çeken Syedra, pak su için oluşturulmuş altyapı sistemleri, havuzları ve sarnıçlarıyla da öne çıkıyor.
“ÇOK KIYMETLİ BİLGİLERE ULAŞTIK”
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Arkeoloji Kısmı öğretim üyesi ve Syedra Antik Kenti Hafriyat Lideri Doç. Dr. Ertuğ Ergürer, 3 yıldır süren hafriyatlarda arkeolojik manada çok değerli bilgilere ulaştıklarını ve çok özel yapıtları ortaya çıkardıklarını söyledi.
Antik kentteki çalışmalarda çok sayıda sarnıçla karşılaştıklarını belirten Ergürer, “Sarnıçlar içme suyunun yanında tarım alanlarının sulanması maksadıyla da kullanılmış. Günümüze kadar gelen her biri 13,5 metre uzunluğundaki 3 sarnıç, devasa yapılarıyla ön plana çıkıyor. Bu sarnıçlar, o vakitler düzenlenen sistemle 2 bin yıldır akan yer altı sularıyla besleniyor. Sarnıçların vakit zaman yağmur suyuyla da beslendiğini biliyoruz.” dedi.
Kazı Lideri Ergürer, vakit içerisinde sarnıçların su tutma özelliğini kaybettiğini, yağışların çok düzgün olduğu periyotlarda sarnıçlardan birinin dolduğunu tabir etti.
Kullanılabilir durumdaki sarnıçlarla ilgili çalışma yapacaklarını anlatan Ergürer, “Önümüzdeki devirlerde sarnıçların etrafında paklık, iç kısmında da tamire yönelik çalışmalara başlayacağız. Suyun aktığı bölgede de kâfi düzenleme yapılırsa daha fazla su birikecek” diye konuştu.
Ergürer, hafriyat ve tamirat çalışmalarının akabinde sarnıçların bulunduğu bölgeyi de seyahat güzergahına dahil ederek ziyarete açacaklarını bildirdi.
“SANKİ GÜNÜMÜZDE YAPILMIŞ GİBİ”
Sarnıçların şaşırtan özelliklerinin bulunduğunu lisana getiren Ergürer, şunları söyledi:
“2 bin yıllık devasa sarnıçlar, güya günümüzde yapılmış üzere. İç kısmındaki gereçler çağdaş bir sıva üzere görünüyor fakat aslında antik devir sıvası. Öbür sarnıçlardan farklı olarak su geçirmezliği, katkı materyallerindeki ufak değişiklerle daha da artırılmış. Aslında kullandıkları gereçler dere kumu, kireç kaymağı, mermer ve kiremit tozu. Başkalarıyla tıpkı lakin uygulamada farklılıklar var.”
Sarnıçların geniş bir alanda takviye olmadan inşa edildiğini vurgulayan Ergürer, “Bu yapılar, yalnızca antik devrin tonoz mimarisiyle inşa edilmiş. Sahiden o devir için inanılmaz bir mimari karşımıza çıkıyor. Bölgede ve başka gezdiğimiz antik kentlerde bu kadar büyük sarnıç görmedim. Buradakilere en yakın olanlar Termessos Antik Kenti’ndekiler. Termessos’taki sarnıçlar ve su sistemleri mimari olarak Syedra’dakilerden farklı” değerlendirmesinde bulundu. (AA)
