Berlin Büyükelçiliği’nde düzenlenen panelde Göbeklitepe-Karahantepe Hafriyat Heyeti Lideri ve İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Kısmı öğretim üyesi Prof. Dr. Necmi Karul, Berlin Ön Asya Müzesi Yöneticisi Prof. Dr. Barbara Helwing ve Almanya Arkeoloji Enstitüsü yetkilisi Dr. Lee Clare, Taş Doruklar ve Türk Alman arkeolojik iş birliğine dair sunumlar yaptı.
Prof. Dr. Necmi Karul, “İki ülke ortasında esaslı bir ilgi ararsanız dünyada herhalde en uzun ve esaslı bağ, ‘Türkiye ve Almanya arasındaki’ diye tanım edebiliriz” dedi.
“ŞANLIURFA’DA 9 NOKTADA HAFRİYATLAR YAPILIYOR”
Karul, şöyle devam etti: “Taş Zirveler Projesi kapsamında Şanlıurfa’da 9 noktada hafriyatlar yapılıyor. Bu hafriyatları yürüten takımlar, farklı ülkelerden, farklı üniversitelerden, farklı geleneklerden gelen beşerler. Eş vakitli yürütülmesi, projelerde vazife alan bilim insanlarının birbirleriyle interaktif formda ilgi içerisinde olması manasını taşıyor. Bu da hem Türk arkeolojisi ve tarih öncesi arkeoloji için hem de ülkemizin memleketler arası iş birliklerine önemli katkılar sağlamaya başladı. Hasebiyle beşerler ve bilhassa bilim insanları, birbirilerinden çok şey öğrendi. Bunun da Türkiye’nin gelişmesine katkı sağlayacağını düşünüyoruz.”
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un da Taş Doruklar Projesi’nin memleketler arası istikametini öne çıkardığına atıfta bulunan Karul, memleketler arası iş birliklerinin sayısını artırmayı planladıklarının altını çizdi.
KARAHANTEPE’YE AİT FOTOĞRAF STANDININ AÇILIŞI YAPILDI
Berlin Ön Asya Müzesi Yöneticisi Prof. Dr. Barbara Helwing de ‘Geçmişten Günümüze Türk-Alman Arkeolojik İş birliği’ bahisli sunum gerçekleştirdi.
Helwing, sunumunda Türk-Alman iş birliğindeki en değerli faktörleri tarihi fırsatlar, siyasi irade, bireyler, dostluk, süreklilik ve itimat olarak sıraladı.
Çok sayıda Alman davetlinin katıldığı aktiflikte Taş Doruklar Projesi’nin en değerli höyüklerinden olan Karahantepe’ye ait fotoğraf standının de açılışı yapıldı. (DHA)
